Goldy... çiftliğin en güzel dişi domuzu... Köydeki diğer tüm erkek domuzlar onun için kendini feda etmeye hazırlardı. Ancak ne yazık ki güzel Goldy, güzel olduğu kadar saftıda. Kadersiz yavrucak yaşadıkları yetmezmiş gibi bir de gelecekte karşılaşacağı talihsiz olaylardan habersiz çiftliğin çamur havuzunda mutlu mesut hayatını sürdürüyordu.
Ve birgün Moldy geldi. O kötüydü... Kent çiftliği gazinosunun en gözde yıldızı artık oldukça yaşlanmış ve onun yerini doldurabilecek birini arıyordu. Moldy, pahalı ve intişamlı giyimiyle bu eski, yıkık dökük köy çiftliğine baktığında gençlik yıllarını ve ardında bıraktığı hayatını hatırladı. Onun için bazı şeyleri telafi etmek artık imkasızdı. Zaten kibirli kibiri bunu yapmasına izin vermezdide. Moldy'nin gözleri birden gençlik yıllarında sevgilisiyle sık sık kaçamak yaptığı ahıra kaydı. Aşklarının meyveleri olan ikisi dişi altısı erkek tam sekiz tane küçük domuz Moldy henüz çok gençken bu çiftikte dünyaya gelmişti. Gözü yukarılarda olan Moldy bir sabah gün doğmadan çiftliği terketmiş ve sevgilisini sekiz küçük domuzcukla bir başına bırakmıştı. O günden sonra köydeki diğer domuzlar bir daha Moldy'den haber alamadılar.
Goldy - zavallı yavrucak, Moldy'yi gördüğünde adeta büyülenmişti. Belkide şu kısacık hayatında ilk kez bukadar güzel bir varlık görmüştü. Moldy'de Goldy'den etkilenmiş olacak ki ilk selam verdiği kişi Goldy olmuştu. Bu ikili etkileşim o anda izleyicilerin dikkatini çekmişti. Goldy'yi oradan alıp kent çiftliği gazinosuna götümek Moldy gibi bir profesyonelin tek bir cümlesine bakardı. Aslında olan, köy çiftliğinin Goldy aşkıyla yanıp tutuşan genç erkek domuzlarına olmuştu, şimdilik...
Filipy küçük domuzcuklarının doğduğu anı hiçbir zaman unutamayacaktı. İçlerinden biri karnında kalp şeklinde bir doğum iziyle doğmuştu. Flipy bu izin küçük domuzcuğu ayrı kıldığının farkıdaydı. Lakin, doğum izleri domuzlarda pek görülmeyen birşeydi.
Sevgi... Onun için bir sebebe ihtiyacımız yoktur. Kendiliğinden olur, engellenemez.
Filipy, çocuklarını alıp köy çiftliğinden kaçtığı zaman hayatının en büyük hatasını yaptığının ve bu hatanın belkide tüm dünyanın kaderini değiştireceğinin farkında değildi. Lakin gecenin karanlığında o panikle yavru domuzcuklardan birini çiftlikte unutmuş ve bunu farkettiğinde ormanın derinliklerinde bir yerlerde yağmur altında sırılsıklam olmuştu. Çiftliğe geri dönüp öteki yavrusunu almak için artık çok olduğunun farkındaydı. Neredeyse sabah olmak üzereydi ve diğer çocuklarını tekrar o tehlikeye atamazdı. Orman yaban domuzları ve diğer pek çok vahşi hayvanla doluydu. Kahvaltı vakti gelmeden kendilerine sığınacak bir yer bulmalıydı zavallı adam. Umutsuz bir şekide arkasını dönüp ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı.
Küçük Goldy sabah uyandığında çok neşeliydi. Yüzüne vuran güneşin etkisiyle gözlerini açmadan önce kardeşleriyle birlikte çamur havuzunda nasıl oynadıklarını görüyordu rüyasında... Ta ki gerçek hayata dönüp, artık yapayalnız kaldığını farkedene kadar. Ağlamaya başladı Goldy, günlerce gecelerce ağladı, artık gözyaşı tükenmişti, nefretini içine attı ve sustu...
Nefret... Sebepsiz yere kimse kimseden nefret etmez. Sevginin olmadığı yerde çıkıverir ansızın. Senide yok eder nefret ettiğin kişi kadar. Yok oldukça nefretin artar, nefret ettikçe yok olursun...
Filipy haklıydı kendince. Bu, küçük Goldy'yi çiftlikte unutmuş olmanın vermiş olduğu suçluluk duygusunu az da olsa hafifletiyordu. Biricik sevgilisinin onu terketmiş olmasının ardından köy çiftliğindeki diğer domuzlar ve çiftlik hayvanlarının bakışlarına artık iyice katlanamaz olmuş ve bu utanç duygusunun etkisiyle daha fazla bu köyde kalamayacaına karar vermişti. Bir gece ansızısın adeta kaçtı, herşeyin başldığı bu köy çiftliğinden...
Hayatı boyunca binbir acı yaşamış Goldy'nin limiti hala dolmamıştı. O gece kasaba çiftliğinin gazinosunun yıldızı zavallı Goldy idi. Kötü kalpli Moldy'nin söylediği yalanlara inanmış ve sahneye çıkmaya hemen ikna olmuştu. Bu, Moldy'nin yeniden doğuşu olacaktı. Ya da o öyle sanıyordu. Goldy sahneye perdenin arkasında çıktığında alkışlardan yer gök inliyoru. Bu, Goldy'yi daha da heyecanlandırıyordu. Moldy seyircilerin arasında büyük şapkasının üzerinden sarkan siyah tülün altında uzun filitreli sigarasını tüttürürken perde açıldı. Heyecandan az kalsın boğuluyordu. Sahnede şavuna başlamak üzere olan Goldy'nin göbeği açık elbisesinden karnındaki kalp şeklindki doğum lekesi çok net bir şekilde belli oluyordu. O anda Moldy için tüm dünya derin bir sessizliğe bürünmüştü. Sahnedeki onun yıllar önce terkettiği kızından başkası değildi. Bu inanılmaz rastlantının ardından bile hala kötü planlarına devam eden Moldy, kızının onun gerçekten tüm kötülüklerini devam ettirebilecek tek varisi olduğundan emindi. Büyük şapkasının altındaki yüzünü hafifçe kaldırıp sırıttı...
Goldy sahne şovuna başlamıştı ti birden bire Moldy'nin "kızıııım!!!" diye bağırdığını duydu. Müzik ve alkışlar o anda kesilmişti. Moldy aniden sahneye atladı ve Goldy'ye sıkıca sarıldı. Zavallı Goldy, neler olduğundan habersiz şaşkınlığını gizleyemeyerek neler olduğunu sordu. Moldy, "sen benim kızımsın" dedi, " bak karnındaki doğum izine". Goldy'nin o anda gözü döndü. Yıllar önce onu terkeden ve hiç arayıp sormayan annesi gözlerinin önünde duruyordu. Ve bu aşağılık kadın, sanki hiç birşey olmamış gibi karşısında mutlu bir şekilde sırıtıp duruyordu. O anda Goldy'nin gözünden akan yaşları kimse görmedi. Onun çektiği acıları o salonda hiç kimse bilmiyordu. Yalnızdı Goldy. Ama artık yalnızlığını paylaşma zamanı gelmişti. İntikam gerekiyordu Goldy için ve intikam soğuk yenen bir yemekti.
Goldy o anda içinde yıllardır biriktirmiş olduğunu tüm nefreti kusuverdi. Tüm seyirciler, yüksek sahneden üzerlerine gelen nefretin altında boğularak can verdi. Sabaha tek çıkabilenler Goldy ve çiftlikte gazinoya gitmeyen diğer domuzlar olmuştu. Çiftçilerden biri sabah kontrolü için domuzların yanına gittiğinde korkunç manzarayla karşılaştı. Neredeyse tüm domuzlar ölmüştü. Çiftçi hemen içeri girdi ve panikle kapatmayı unuttuğu kapıdan öteki domuzlar hemen kaçıverdiler. Neye uğradığını şaşıran çiftçi içeride sadece bir tane domuzun kaldığını gördü ve yavaşça yanına yaklaştı.
Goldy üzerine gelen çiftçiye hiç aldırış etmiyor, nefretini kusmanın verdiği hazla sakin sakin çiftçinin onu almasını bekliyordu. Artık huzurluydu Goldy, huzurlu ve mutlu...
Çiftlikte hiç domuz kalmamıştı artık. Bir kaç gün sonra çiftçi ve karısı çok hastalandı. Hastahaneye gittiklerinde vücutlarında sadece domuzlarda görülebilecek bir virüsün çok daha güçlüsünü barındıdıklarını ve onları yavaş yavaş öldürdüğünü öğrendiler. Virüse isim vermeleri çok sürmedi: H1N1 virüsü dediler. Bir kaç gün sonra solunum yoluyla ve tensel temas yoluyla bulaşıldığı öğrenildi. İçlerinden hiçbiri olanlara bir anlam veremiyordu. Nasıl olur da böyle bir virüs oluşabilirdi. Lakin artık herşey çok geçti. Virüsün hangi sınırlar içinde yayıldığı bilinmiyordu. Çiftlikten kaçan domuzlar kimbilir nerelerdeydiler. Hiçkimsesin bu öldürücü virüsün tüm dünyada kısa bir süre içinde yayılacağından haberi yoktu...